Çocuklar ve yalnızlık

Çocuğunu büyüttükten sonra yanından ayrılması çok garip değil mi? İster ana babalarımız gibi bütün ömrümüzü çocuğumuza adayıp fedakar bir hayat yaşayalım ister daha modern düşünceyle kendi hayatımızı yaşamaya devam ederken çocuk sahibi olalım, eninde sonunda bir çocuğu büyütmek hayatımızın en önemli olayı oluyor. Çocuğun yardıma muhtaç olduğu tüm zamanlarda sen uğraşıp onun için elinden geleni yaparken, muhtaçlığı geçer geçmez hop çocuk yanından ayrılıyor…

Gençken ne çok stresimiz olduğunu ve genelde bunların altında ezildiğimizi düşünürken aklıma yaşlıların neler hissettiği gibi bir düşünce geldi. Evet vakitlerini nasıl değerlendireceklerine tamamen kendileri karar verebiliyorlar fakat o da ne? Bu kez de vakit eskisi kadar değerli ve anlamlı değil? Uğruna savaşılacak bir şey kalmamış ve ömür geçip gitmiş. Bu durumda da tek önemli şey aile ve çocuklar oluyor. Tabi yaşlanınca da torunlar. Peki ayrılıp uzaklara gitmiş çocuklar ve torunlar yaşlı bir insanın hayatına nasıl bir katkı sağlıyor? Evet, var olduklarını bilmek, iyi olduklarını düşünmek güzel tabi güzel olmasına ama uzaktalar işte.

Sanırım yeni nesillerin hayatının anlamını azaltan şeylerden en önemlisi bu uzaklık ve yalnızlık olacak. Eski nesiller öyle ya da böyle tüm ömürlerini büyük bir ailenin etrafında geçiriyorlardı. En kötü ihtimalle arkadaşları ve yakın çevreleri hep aynı küçük şehirde devam edip gidiyordu. Seyahat etmenin bu kadar kolaylaşması, ekonomiye, turizme, insanların yeni şeyler görüp keşfetmesine bu kadar imkan tanırken, diğer yandan gitmenin ve geride kalmanın bu kadar doğallaşmasının da insanın psikolojisine oldukça ters olduğunu kabul etmeliyiz galiba.

Çoğumuz hayatta kendine yüce bir amaç bulamamış vaziyette yaşlanıp gidiyoruz. Bu durumda da hayata tutunmamızın tek sebebi yakınlarımız oluyor. Peki uzaktakiler gerçekten yakınlarımız olabilir mi? Bir insan hem çok uzakta olup hem de yakın olmayı başarabilir mi? Ne kadar teknoloji gelişirse gelişsin, ne kadar her gün saatlerce telefonlarda, videolu görüşmelerde konuşursak konuşalım bence bu mümkün değil. Çünkü bunları yapmak bir aktivite, bir iş. Halbuki birlikte veya yakın yaşamak hayatın akışında doğal bir parça. Teklifsiz olmak, plan programa ihtiyaç duymadan birbirini görebilmek başka bir samimiyet seviyesi. Bunu en iyi Alman toplumunda gözlemiyorum. Aynı evin içinde yaşayan aile bireyleri hariç, geri kalan herkes ile olan ilişkiler bir plan ve aktivite üzerinden yürüyor. Bu her ne kadar güzel bir arkadaşlık yöntemi olsa da, aile ile de bu şekilde bir düzen olunca bana ilginç görünüyor. İnsan ailesi ile bu kadar plan program içerisinde olmamalı gibi düşünüyorum. Teklifsiz olabilmeli. Gel gelelim kabul etmem gereken gerçek ise, nasıl ben şu an ailemden uzaktaysam ve bir nevi bunun benim için en iyisi olduğuna inanıyorsam, gelecekteki çocuğum da aynı şeyleri düşünüp yapacak. Bunu bilişsel olarak samimiyetle kabul etsem ve desteklesem de yaşlandığımda kendi ebeveynlerimle aynı hüznü yaşamaktan kaçamayacağım.

11.06.2025 - 10.09.2025